Artvin 1 Şubesi

'Evet' kararımız bazıları için kâbusun başlama zilidir

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “‘Evet’e irtifa kaybettirme telaşıyla görsel efektlerle kazandıkları itibarlarını kaybettiler. ‘Evet’i engelleme mücadelesinde de kaybedecekler. Artık tilkinin vaazını dinlerken tavuklarını yitiren eski Türkiye’yi kaybettiklerini bellediler. Yeni Türkiye’nin kuruluşuna engel olalım derken, AB’nin çöküşünü, yıkılışını hızlandırma butonuna bastılar. Bizim kararlılığımız, tercih ‘evet’ kararımız onlar için kâbusun başlama zilidir” dedi.

Memur-Sen’in Antalya’da düzenlediği 5. Büyük Türkiye Buluşması’nın açılışında konuşan Ali Yalçın, ‘Büyük Türkiye’ için sorumluluk aldıklarını söyledi. Memur-Sen’in yola çıktığı günleri hatırlatarak konuşmasına başlayan Yalçın, “En zor zamanları atlatarak yolumuza çıktık, adımlarımızı sıraladık. Birlerle başlayan yolculuğumuz, binlerle, on binlerle, yüz binlerle devam eden destansı yürüyüşe dönüşerek, 1 milyona ulaşmasını sağlayan adanmışlığın kurucu lideri Mehmet Akif İnan’a selam olsun. İnan’ın başlattığı mücadeleye, terleriyle, emekleriyle, fedakârlıklarıyla katkıda bulunanlara selam olsun” şeklinde konuştu.

 

Memur-Sen umut kaynağıdır

16 Nisan’ın, vesayet kurnazlarına, müesses nizam aymazlarına son yumruğun indirileceği tarih olduğunu kaydeden Yalçın, şöyle devam etti: “Memur-Sen’lilerin zirvedeki Memur-Sen bayrağını daha da yükseğe taşıyacağı tarih 15 Mayıs’tır. 4. Dönem Toplu Sözleşmesi’nde yeni rekorlarımız için gereken istişare sürecini başlatmak, heyecanımızı ve kararlılığımızı haykırmaktır. Memur-Sen; üyeleri için onur, kamu çalışanları için umut kaynağıdır. Zalimlere karşı direnişin merkezi, mazlumlar için diriliş nefesidir. Bizler, istiklal ve istikbalimiz için, emek, ekmek, adalet için mücadele vermeyi seçtik.”



 

İş güvencesi kırmızı çizgimizdir

Kuruldukları günden bu yana kamu görevlilerinin umudu olduklarının altını çizen Yalçın, “Her ne ad altında önümüze gelirse gelsin, iş güvencesini ortadan kaldıracak girişimlere karşı duracağız. Konfederasyonumuz iş güvencesinin garantör teşkilatıdır. Bu noktadan bir adım geri adım atmadık, atmayacağız. Bizi farklı ve rakipsiz kılan özelliğimiz kararlılığımızdır. Biz, kararsızlığın fırsat, boş vermişliğin imkân hırsızı olduğunu bilen bir teşkilatız” ifadelerini kullandı.

 

Ufkumuz Anadolu sınırlarını aştı

Yalçın, Memur-Sen’in ufkunun Anadolu sınırlarını aştığını belirterek, “Edirne’ye ulaşan Memur-Sen’i Gine’ye, Sakarya’yı kuşatan Memur-Sen’i Sudan’a, İstanbul’da destan yazan sendikacılığı İslamabad’a taşımak, Ankara kadar Arakan’da, Diyarbekir kadar Dominik’te, Niğde kadar Nepal’de de olmak durumundayız. ‘İstanbul Deklarasyonu’yla birlikte İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde kurmak istediğimiz Emek Komitesi, vizyonumuzun yeni başlama noktasıdır. Son bir yılda 35 ülkeyi ziyaret edip 50’den fazla konfederasyonla görüştük. 90’a yakın konfederasyonla ikili iş birliği anlaşması imzaladık. Bir o kadar ülke sendikasına misafirlik yaptık” diye konuştu.

Kadın Komisyonuyla cinsiyeti değil, liyakati esas aldıklarını vurgulayan Yalçın, Genç Memur-Sen ile de, Akif İnan’ın değerlere ve bilgeliğe dayalı mücadele felsefesini yeni yöntemlerle, yeni hedeflerle yeni kitlelerle buluşturduklarını dile getirdi.

 

Yaya kalınca mızmızlanmaya başladılar

Memur-Sen olarak tüm hizmet kollarında yetkili ve etkili olduklarını, her dalda önde olduklarını ifade eden Yalçın, şöyle konuştu: “Ter akıtmadan, bedel ödemeden kazandığımız, kolay elde ettiğimiz hiçbir şey yok. Emeğimizle, alın terimizle kazandığımız için rakip tanımıyoruz. Rakiplerimizin hâl-i pürmelali gün gibi ortadadır. Kamu-Sen ve KESK eriyor, bitişe, çöküşe doğru ilerliyorlar.”



 

Bizim için Hakk’ın hatırı bütün hatırların üzerindedir

Konuşmasında OHAL KHK’larını da değerlendiren Yalçın, “Hainleri temizlemek için gösterilen kararlılık, masumları ve mağdurlar için de gösterilmelidir. Mağdurlar için basın açıklamaları yaptık, bakanlıklara ve hükûmete raporlar, bilgi notları verdik. Hainse, babamız bile olsa sahip çıkmayız; masumsa, düşmanımız dahi olsa hakkını savunuruz. Çünkü bizim için Hakk’ın hatırı bütün hatırların üzerindedir” dedi.

 

1 Mayıs’ı Kütahya’da kutlayacağız

1 Mayıs’ı Kütahya’da kutlayacaklarını açıklayan Ali Yalçın, 1 Mayıs’ta bir ilki diğer bir ilkle buluşturacaklarını kaydederek, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ndeki ilk 1 Mayıs’ı, toplu sözleşmenin tarihte ilk yapıldığı Kütahya’da kutlayacaklarını, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile vesayetsiz Türkiye bayramını birleştireceklerini söyledi.

 

Toplu sözleşme kazanımlarımızın bekçisi, yeni kazanımların takipçisiyiz

Mayıs’ta önemli bir sürece gireceklerine dikkat çeken Yalçın, bir önceki dönem imzalanan toplu sözleşme kazanımlarının da bekçisi olduklarını dile getirerek, “KİT personelinin yıllık izinleri konusunda Kamu Denetçiliği Kurumu’na iki başvuru yaptık: KİT’lerde ücret gruplarının 5’ten 3’e düşürülmesi ve haksız yere yok sayılan 4/C’li personelin ek ödeme mağduriyetini gündeme getirerek çözümünü istedik” şeklinde konuştu.

4. Dönem Toplu Sözleşmesi’ne hazırlandıklarını anlatan Yalçın, şunları kaydetti: “Ek ödemeden ek göstergeye, kadroya geçişten kadro derecelerine, maaş zam oranından ilave artış kalemlerine, sosyal haklardan özlük haklarına kadar kapsayıcı tekliflerle masada olacağız. Emeğimizin doğrudan karşılığını ve Türkiye’nin büyümesinden payımızı istiyoruz. 4. Dönem Toplu Sözleşmesi, Türkiye’nin vesayetten kurtuluşuna ilişkin ilk kapsamlı kutlama olarak kayda geçmeli. Kamu görevlileri gelir vergisiyle, doğrudan ve dolaylı vergilerle vergi mağduru yapılıyor.”

 

16 Nisan’da eski ile yeni Türkiye’yi oylayacağız

Geçmişte Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklara değinerek sözlerini sürdüren Yalçın, “Erbakan, Özal, Menderes, Muhsin Başkanı ortadan kaldırdılar. Kapatma davası, 7 Şubat kumpası, 367 şarlatanlığı, 17-25 Aralık kalkışması, 6-8 Ekim vahşeti, Gezi ayaklanması. Kestane pazarında yetiştirip ihtiyaç duyduklarında ihanet pazarında değerlendirdikleri müptezeli sahaya sürdüler. Derken 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi. Niçin ‘evet’ dediğimiz, neden güçlü bir ‘Tercih Evet’ kampanyası düzenlediğimizin arka planında bunlar var. Biz, artık istikrarı tesadüflere bırakan değil, anayasal düzeyde teminat altına alan bir hükûmet sistemi istiyoruz. Biz, darbelerle ekmeğimizin çalınmasını, muhtıralarla, MGK kararlarıyla emeğimizin gasbedilmesini istemiyoruz. Demokrasi dışı araçlarla, millet iradesi dışındaki mekanizmalarla istikrarın yok edilmesini, güvenin heba edilmesini, ekonominin çökertilmesini, kamu maliyesi kaynaklarına çökülmesini kesin ve kalıcı olarak tarihimizden, geleceğimizden çıkarmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.



 

Ey Avrupa! Düşüyorsunuz

Kasası dolu bir devlet için, cebindekiyle bütün ihtiyaçlarını karşılayan bir millet olmak adına sorumluluk aldıklarını belirten Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “İşte bunun için, ‘evet’ diyoruz. ‘Hayır’cılar dışarıdan sufle ve destek alıyor. Çünkü milletin ‘evet’ kararı, onlar için kâbus ve felaket demek. Artık tilkinin vaazını dinlerken tavuklarını yitiren eski Türkiye’yi kaybettiklerini bellediler. Yeni Türkiye’nin kuruluşuna engel olalım derken, AB’nin çöküşünü, yıkılışını hızlandırma butonuna bastılar. Bizim kararlılığımız, tercih ‘evet’ kararımız onlar için kâbusun başlama zilidir. Özgürlük metinlerinin, insan hakları bildirgelerinin, insan onuru repliklerinin sahteliğini faş ettiler. Hollanda’da atları ve itleriyle gerçekleştirdikleri saldırılarını yine Hollanda’da bulunan sözüm ona Adalet Divanı’yla zirveye taşıdılar. Ey korkuların esir aldığı, zihinlerini hezeyanların, kâbusların işgal ettiği Avrupa! Siz kendinizi piramidin zirvesinde görürken, labirentin ortasında kıvranıp durduğunuzu henüz anladınız. Düşüyorsunuz, sahte değerleriniz, göstermelik ilkeleriniz, sizinle birlikte yok olacak.”