Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın, Artvin de üyelerimize hitap etti. Öncesinde Şube Başkanımız İbrahim İnce, İlimizde yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi. İlimizde Murgul Ardanuç, Borçka, Arhavi ve Şavşat İlçelerinin ziyaret edildiğini, 1000 üyeyi geçtiklerini ve Başkanımızı ağırlamaktan onur duyduğunu belirtti. Ardından Artvin Milletvekili Dr İsrafil Kışla konuşmasını yaptı. İsrafil Kışla, Memur Sen ile aynı tabandan geldiklerini, yaşanan sıkıntılara karşı beraber hareket ettiklerini, camianın bu kadar büyümesinden mutluluk duyduğunuı belirtti. Ardından Genel Başkanımız Ali Yalçın kürsüye çıktı.
Eğitim Bir Sen Artvin Şubesinin, Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezinde düzenlediği 'Büyük Artvin Buluşması' programına katılan Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın burada yaptığı konuşmada "1 Mayıs'ı Hak İş ile birlikte Konya'da birlik beraberlik içinde hoş görü ve medeniyet şehrinden bütün insanlığa, barış ve esenlik dilekleriyle kamu çalışanlarına refah içinde yaşayacakları bir ülke talebiyle kutlayacağız" dedi
1 Mayıs için Taksim ısrarı yapan bazı emek örgütlerinin olduğunu hatırlatan Yalçın; "Taksim üzerinden toplum gerilmeye, toplum hizaya sokulmaya çalışılıyor. Taksim bir kale, arkasına saklanacak bir siper gibi kutsal mana içeren konuma çekiliyor. Kutsal olan Taksim değildir, mekan değildir. Kutsal olan insandır, insan onurudur. Taksim ısrarının bu ülkeye şimdiye kadar kazandırdığı tek şey anarşi ve vandalizmdir. Emek örgütleriyle milli iradeyi uzaklaştıran, aralarına barikat koyan bu tür yaklaşımları Memur Sen ailesi olarak doğru bulmuyoruz" diye konuştu.
15 Mayıs mutabakat sürecinin yaklaştığının da altını çizen Yalçın " Eğitim Bir Sen olarak 15 Mayıs'a 400 bin üye ile girmek için yollardayız. Memur Sen Ailesi olarak 800 bini geriye devirdik. 1 Milyon 111 hedefiyle seferdeyiz. 11 hizmet kolunun tamamında yetkili, milli takımı oluşturmuş bir kitle olarak surda delik açtırmadan 15 Mayıs'tan çıkacağımıza olan inancımızı ifade etmek istiyorum. Peşinden 7 Haziran seçimleri var sonrada toplu sözleşme. Hükümetin ilk muhatabı biz olacağız" ifadelerine yer verdi.
Yalçın "1992'de Türkiye'de ki sendikal alanın kirliliğinden hareketle Mehmet Akif İnan ve arkadaşları başlattığı bu sendikal hareketle sendikacığa yeni bir boyut getirdi. Akif İnan'ın başlattığı bu sendikal yolculuk bugün 800 bin sayısını geride bıraktı, 1 Milyon 111 yolculuğuna devam ediyor. Artvin'de 3 bin 500 üyeyle bu yolculuğa omuz veren Memur Sen Teşkilatımıza yürekten teşekkür ediyorum" dedi.
Yalçın Memur Sen'in sendikal alanda yeni bir sayfa açtığını ve Türkiye'de ki sendikal ezberi bozduğunu ifade etti. Amaçlarının sendikacılığı kavga zemininden çıkarmak olduğunu kaydeden Yalçın "Kavga zeminden rekabet değil, rekabet zemininde akademik sendikacılık anlayışını ile sendikacılık yaparken, hareket noktamızı medeniyet öğretilerimizde ki üç boyutlu direnişten aldık. 'Bir kötülük gördüğünde elinle müdahale et, gücün yetmezse dilinle müdahale et, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et' diyen üç boyutlu direnişi rehber edinen sendikacılığı iyilikleri önermenin, kötülükleri önlemenin iz düşümü olarak adlandıran 7 güzel adamdan Mehmet Akif İnan ve arkadaşları bu alanda yeni bir sayfa açtılar.
Vesayetin ırgatlarına tanınan imkanların içinden sıyrılarak birlerle başlayan yolculuk 11 oldu 111 oldu, 1111 oldu 1Milyon 111younda kararlılıkla devam ediyor. Üç tane biri alt alta toplarsanız 3 yapar. Yan yana dizer aynı hedefe yönlendirirseniz 111 hükmündedir. Yan yana durmanın, kol kola girmenin heybetini ifade ettiği o tılsımı yakalarsanız. O yüzden biz 1 Milyon 111 diyoruz. Bizim temel sıkıntımız 111'in bereketini kavrayamayışımızdandır" diye konuştu.
Konuşmasında 1997-2001 arası 11 bin öğretmenin 28 Şubat sürecinde istifa ettiğini, 3 bin 527 öğretmenin görevine son verildiğini, 11 bin 890 kişinin ceza aldığını, 33 bin 271 öğretmenin soruşturma geçirdiğini, 4 bin 625 kişi fişlendiğini, 139 öğretim elemanının kılık kıyafete muhalefet ettiği için üniversitelerden atıldığını ve uzaklaştırıldığını iddia eden Yalçın şunları söyledi:
"Bu süreci bize takdim edenler emek ve ekmek adına olduğunu ifade eden adı sivil ama beyni üniformalı yapılardı. O zamanın Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın biz üzerimize düşeni yaptık. Şimdi görev sivil kuvvetlerde deyip görev verdiği, Erol Özkaynak'ın bir sendikada onları toplayarak brifing adı altında talimat yağdırışı ülkeyi bataklık noktasına sürükleyen gerçeğin temeliydi. Gölcük depreminde dışarıdan gelen yardım paralarıyla memura maaş ödeyen ülke fotoğrafını onlar takatim ettiler. Meclis darbeleri araştırma komisyonun rakamlarıyla 381 Milyar dolar hortumlandı bu ülke. Çoğu batık bankaların başında paşalar var. 28 Şubat bu ülke için son derece önemlidir. Beşli çete Türk İş, TİSK, DİSK, TESK, TOBB bu süreci hazırlamış ve post modern darbeye zemin hazırlamış ve bu ülke kaybetmiştir. 1000 yıl sürecek diye topluma tehdit savuranlar, 10 yıl sonra sözlerini temin etmeye başladılar. 10 yıl sonra her şey tersine dönmüş 28 Şubat'ın pabucu dama atılmış, geriye dönük ne kadar prangalar varsa milletin sırtında ki keneler temizlenmiştir. Bu temizleme sürecini mutfağı Memur Sen'dir"
Yalçın 28 Şubat sürecinin eğitimdeki olumsuzluklarının tamamen ortadan kaldırılma sürecinin 18'inci milli eğitim şurasında Eğitim Bir Sen'in ortaya koyduğu çalışmalar, telifler ve salonda yaptığı konuşmalar sonucunda ki iknalar sonrası gelen 4+4+4 eğitim sistemiyle tamamlandığını savundu.
Seçmeli din eğitiminin 18'inci Milli Eğitim Şurasında alınan karar sonrası okullarda verilmeye başladığını kaydeden Yalçın " Eğitimde biri bizi gözetliyor kamerası olan Milli Güvenlik derslerinin kaldırılışı Eğitim Bir Sen sayesindedir. Katsayı zulmü, üniversite önlerinde ki başörtüsü dramı bizlerin iradesiyle sonlandı" dedi
Sendikayı seküler olarak sadece ücret mekanizmasının bir aygıtı olarak konumlandırmanın ulvi değerler taşıyan Memur Sen için geçerli olmayacağını belirten Yalçın "Bundan dolayı da özlük ve özgürlük mücadelesi diyoruz. Bu ülkede ki temel sorun kuruş sorunu değil, duruş sorunudur. 54'üncü hükümet döneminde verilenlerin tamamı bir kalemde geri çekilmiştir. 5 nisan kararlarıyla ülke uçuruma sürüklenmiştir. Temel mesele temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alınabilmesi ülkenin korku tünelinden çıkabilmesi, ham demokrasinin tam demokraside olmasında gizlidir. Biz ücret sendikacılığına karşı, ücret sendikacılığını içinde barındıran hizmet sendikacılığı anlayışını ortaya koymuş bir kitleyiz" dedi
Yalçın, CHP ve HDP’nin seçim beyannamelerinde yeniden 8 yıllık kesintisiz eğitimi dile getirmelerini eleştirerek, bu tutum yüzünden CHP’nin sandıkta kalmasını umut ettiğini dile getirdi. Yalçın, “Türkiye’de mesleki eğitimi baltalayan, meslek erbaplarının meslek lisesi memleket meselesi diye feryat ettiği, meslek eğitimini baltalayan 8 yıllık kesintisiz eğitimin uygulamasından ve dayatmasından kurtulduk. Eğitimin üzerindeki vesayet gölgesi yine ortadan kaldırılmıştır. Dolayısı ile şura kararlarının hayata geçmesinden rahatsız olan, bugün Türkiye’de ana muhalefet görevini üstlenen partinin açıkladığı seçim beyannamesinde 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatmasını yeniden getireceklerini ifade ediyor. Burada CHP kendisine neden oy verilmesi gerektiğini değil, neden oy verilmemesi gerektiğini de topluma deklare etmiş oluyor. Dolayısı ile CHP seçim beyannameleri ile neden CHP’ye oy verilmemesi gerektiğini açıklamıştır. Seçim bildirgesi ile ortaya koydukları yaklaşımlar Türkiye’de MGK kararları ile dayatılan yaklaşımlar ile Kenan Evren’in yaklaşımları ile 27 Mayıs ihtilalcilerinin yaklaşımları ile aşağı yukarı aynı yaklaşımlardır. Bu milletin medeniyeti ve değerlerine, bu milletin kendisine olan düşmanlıklarının ifadesidir bu yaklaşımlar. O yüzden CHP seçim beyannamesi ile sınıfta kalmıştır. Sanıyorum ve umut ediyorum ki bu yaklaşımları ile 7 Haziran seçimlerinde de sandıkta kalacaktır” dedi.
HDP’yi de benzer tutumundan dolayı eleştiren Yalçın, “HDP’nin seçim bildirgesini okudum. 4+4+4 eğitim sisteminden son derece rahatsız olduklarını ifade etmişler. Seçim bildirgelerinde yeniden 8 yıllık kesintisiz eğitime dönülmesi gerektiği iradesini ortaya koymuşlar. 4+4+4’lük eğitim sisteminden geri dönüleceğini ifade etmişlerdir. Burada imam hatiplerin orta kısımlarının yeniden açılmış olması, milletin taleplerinin yerine getirilmiş olması, ana muhalefetin ve bazı muhalefet partilerinin ortaya koyduğu tavırlar kesinlikle ifade etmeliyim ki halktan oy isteme değil, halkın neden kendilerine oy vermemeleri gerektiğini ifade eden yaklaşımlardır” şeklinde konuştu.
Programa Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın yanı sıra Artvin Ak Parti Milletvekili İsrafil Kışla, Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe, Artvin Eğitim Sen Şube Başkanı İbrahim İnce, Artvin Milli Eğitim Müdürü Abdülcelil Kahveci, Gaziantep Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yanmaz ve çok sayıda Memur Sen üyesi katıldı Programa, AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla'nın yanı sıra, Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe, daire amirleri, üyeler ile çok sayıda davetli katıldı.Programın sonunda Genel Başkanımız, Eğitim Bir Sen 1000.üyesi Emine Evbaşı'ya çeyrek altın hediye etti. Şube Başkanımız İbrahim İnce, günün anısı olarak Genel Başkanımız Ali Yalçın'a Kanuni Tuğrası tablosunu hediye etti.